Yazar Judith Butler
Çeviri: Başak Ertür
Yayıma Hazırlayan: Duygu Özde Gürkan
Kapak Tasarımı: Emine Bora
Cinsiyet Belası Feminizm ve Kimliğin Altüst Edilmesi
1990'da yayımlandığında feminist kuramda ve toplumsal cinsiyet araştırmalarında çığır açan, queer kuramın öncü metinlerinden sayılan Cinsiyet Belası nihayet Türkçede.
Judith Butler'ın cinsiyetin ne ölçüde "doğal" olduğunu sorgulayarak cinsiyetin performatif yapısına dair kışkırtıcı savını ilk kez ortaya koyduğu bu metin, birbiriyle bağlantılı pek çok tartışmayı birden barındırıyor: Feminist düşünce ve hareketin temeli olarak görülen "kadın" kimliği hangi varsayımlarla mümkündür, ne ölçüde tutarlı ve istikrarlıdır? Cinsiyet, toplumsal cinsiyet ve arzu arasında belirli bir süreklilik varsaymak kimlik politikalarına nasıl kısıtlamalar getirir? Cinsel farklılığın oluşumuna dair yapısalcı psikanalitik değerlendirme, Freud'un melankoli kuramıyla harmanlanarak yeniden ele alındığında ortaya nasıl bir tablo çıkar? Beden yüzeyindeki toplumsal cinsiyet iz ve imlerinin uyumsuz, çakışan, çatışan, kargaşaya yol açan türden birliktelikleri yoluyla "cinsiyet belası" çıkarmak, toplumsal cinsiyetin hüküm süren kısıtlamalarından bir nebze olsun özgürleşmek mümkün müdür?
Levi-Strauss, Freud, Lacan, Irigaray, Wittig ve Kristeva'nın metinlerine yaratıcı bir eleştirel okuma getiren, Foucaultcu yaklaşımından Foucault'nun kendi metinlerini bile muaf tutmayan Butler'ın bu başyapıtının yalnızca muhafazakâr çevrelerde değil, özgürlükçü oluşumlarda da karşımıza çıkan homofobi ile mücadele için sağlam bir araç olacağını ümit ediyoruz.
----
Önsöz, (1999), Judith Butler, s. 23-33
Cinsiyet Belası'nı bundan on yıl önce tamamladım ve dosyayı yayımlanması için Routledge'a gönderdim. Metnin bu kadar geniş bir okur kitlesi kazanacağını, feminist kurama yapılan kışkırtıcı bir "müdahale" teşkil edeceğini veya queer* (*Asıl anlamı "tuhaf", "acayip". LGBTT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti, Transseksüel) bireyler için kullanılan aşağılayıcı bir sözken eşcinsel ve trans hareketin özellikle daha genç kesimi tarafından sahiplenilmiş ve olumlu bir anlamla kullanıma girmiştir. Eşcinsel, biseksüel, travesti, transseksüel ve cinselliklerini hegemonik heteroseksist normların dışında deneyimleyen heteroseksüelleri kapsayan bir şemsiye tanımdır. Akademide yaygın olarak kullanımdadır. –ç.n.) kuramın temel metinlerinden biri olarak sivrileceğini hiç tahmin etmiyordum. Metnin hayatı benim kastımı epey aştı, sanıyorum ki bunun sebeplerinden biri değişim halindeki alımlama bağlamıydı. Yazarken feminizmin belli bazı biçimleriyle mücadele ve muhalefet içinde olduğumu düşünsem de metni feminizmin bir parçası olarak görüyordum. İçkin eleştiri geleneğinin, yani ait olduğu düşünsel hareketin temel kelime dağarcığına yönelik eleştirel yaklaşımı kışkırtmayı hedefleyen bir geleneğin içinden yazıyordum. Böyle bir eleştirel yaklaşım gerekliydi, şimdi de gerekli. Ayrıca harekete daha demokratik ve kapsayıcı bir hayat vaat eden bir özeleştiri ile ona olduğu gibi balta vurmayı hedefleyen eleştiriler arasında ayrım yapmak önemliydi, şimdi de önemli. İki tür eleştiriyi birbirine karıştırmak, ilkini ikincisi sanmak mümkün elbette, ama umuyorum ki Cinsiyet Belası konusunda böyle bir karışıklık yaşanmayacaktır.