Yazar: Nikos Kazancakis
Çeviri: Ahmet Angin
İspanya, Yaşasın Ölüm
İspanya, ulusların Don
Quijote’sidir. Dünyayı kurtarmaya çalışır, güvenliğe ve refaha sırtını döner,
ele geçmez binlerce hayali kovalar. Bu mantık ötesi donkişotça seferlerde
kendini tüketir. Şehirleri harap olur. Tarlaları çoraklaşır. Araplardan kalma kanalları
tıkanır, bahçeleri kurur. Kendi efsanesini yaratır İspanya. Mutluluk ve refahı,
ılımlılık ve barışı ne yapsın?
1920’lerin sonunda Eleftheros
Logos gazetesinin dış haber muhabiri olarak gittiği İspanya’da Nikos
Kazancakis yıkılmış bir imparatorluğun kalıntılarında yaşayan küçük insanları,
gezgin şövalyelerin at sürdüğü günlerden beri değişmemiş uçsuz bucaksız bir
taşrayı, İspanya’dan yolu geçen tüm kültürlerin bıraktığı rengârenk mirası
bulmuştu. O günlerde İspanya, "karanlık ve korkunç" bir yüzyıla izini bırakacak
varoluş krizinin tam ortasındaydı. İçsavaş felaketinden önce, bulutların
toplanmasını olacakları bilmeden izleyen Kazancakis, savaş sırasında tekrar
İspanya’ya dönmüş ve ülkeyi saran vahşete, Madrid’in düşüşüne bizzat tanıklık
etmişti.