Yazar: Antonio Tabucchi
Çeviri: Neyyire Gül Işık
Kara Melek
Geçmişte olan şeyler
geri döner; ısrarla, dilenerek, imalı sözlerle kapımızı çalarlar. Çoğunlukla
dudaklarında bir gülümseyiş vardır; oysa insan kanmamalıdır, aldatıcı bir
gülümseyiştir o. Ve o arada biz hayatımızı yaşarız, yazarız − bizi menzile
doğru sürükleyen bu yanılsamada ikisi de aynı şeydir zaten.
Öyküleriyle okurlarını imgelerle yüklü yolculuklara
sürükleyen Tabucchi, kalemini bu kez insan ruhunun kuytularına itilen ve günün
birinde şu ya da bu yolla açığa çıkan karanlık yanlara yöneltir. İlk olarak
1991’de yayımlanan Kara Melek
öyküleri kötücüllüğü, nefreti, zorbalığı, ihaneti, düş kırıklığını, yalnızlığı
ve korkuyu düşsel bir temellendirmeyle, şiirsel bir dille görünür kılar.
Öykülerin içinden süzülen "melekler", yazarın deyişiyle tüm melekler gibi
"zorlayıcı yaratıklardır", onların tüyleri yumuşacık değil, "kısacıktır, diken
gibi batar". Tek tip olmadıkları gibi, barındırdıkları anlamlar da hayatın
kendisi gibi çok katmanlıdır. Nasıl ki Tabucchi’nin kurmaca dünyasında şimdi,
geçmiş ve gelecek, bu dünya ve "öte dünya" arasındaki sınırlar geçirgense "iyi"
ve "kötü"nün de belirlenegelmiş sınırları kayganlaşır, akışkanlaşır... geriye
sadece insan ve duyguları kalır.